Akut pankreatit atağı nasıl önlenir?

Akut pankreatit pankreas bezinin ani gelişen iltihaplanmasıdır. Gastroenteroloji kliniklerindeki en sık hastaneye yatış nedenlerinden biri olan akut pankreatit atağı hakkında bilgi veren Prof. Dr. Aydın Şeref Köksal, “Hastaların yüzde 15-25’inde pankreatit atağı orta şiddette veya şiddetli seyredebilir ve bazı uzun dönem komplikasyonlara ve ölüme neden olabilir” dedi.

Akut pankreatit atağını önlemenin son derece önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Aydın Şeref Köksal, bazı önemli önerilerde buldu. Öncelikle akut pankreatitin ne olduğuna ilişkin konusunda bilgi veren Prof. Dr. Aydın Şeref Köksal, belirtiler ve tedavi yöntemlerini anlattı. 

AKUT PANKREATİT NEDİR?

Akut pankreatitin “Akut pankreatit, pankreas bezinin ani iltihaplanması” olduğunu belirten Köksal, belirtiler hakkında şunları söyledi: “Hastaların çoğunda ani başlangıçlı, genellikle 10-20 dakika içerisinde maksimum şiddete ulaşan ve saatler-günler boyunca devam eden şiddetli, karın üst orta kısmına yerleşip, kuşak tarzında sırta doğru yayılabilen karın ağrısı görülür. Ağrı ile birlikte bulantı, kusma görülebilir. Bazı hastalarda ateş görülebilir.”

NEDENLERİ NELERDİR?

Prof. Dr. Aydın Şeref Köksal, akut pankreatitin en sık nedeni safra taşı ve çamurlar olduğunu belirtirken diğer sık görülen nedenleri şöyle sıraladı: “Diğer sık görülen nedenler arasında alkol kullanımı, kanda trigliserid yüksekliği, ilaç kullanımı, kanda kalsiyum yüksekliği, pankreas kanseri, pankreas divisum gibi bazı anatomik değişiklikler, genetik ve travma sayılabilir. Bazen akut pankreatit ERCP adı verilen safra yollarına ve pankreas kanalına tedavi amaçlı yapılan endoskopik girişimsel işlemin komplikasyonu olarak da gelişebilir.”

AMELİYAT GEREKİR Mİ?

Ankara’da gastroenteroloji alanında çalışmalarını sürdüren Prof. Dr. Aydın Şeref Köksal, en çok yöneltilen sorulardan biri olan “ameliyat gerekiyor mu?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Akut pankreatit gelişimini önlemedeki en önemli noktalardan birisi daha önceden safra kesesindeki taşa bağlı ağrı yakınması (biliyer kolik) olan hastaların vakit kaybetmeden safra kesesini ameliyatla aldırmalarıdır. Bu hastalarda ameliyattan önce safra kanalında taş olup olmadığı kan testleri, ultrasonografi ve gerekirse ileri tetkikler ile (MRCP, EUS) araştırılmalı ve kanalda taş tespit edilen hastalar deneyimli merkezlerde ERCP işlemine girmelidir. Diğer bir önemli nokta kanda trigliserid yüksekliği olan hastaların diyet ve lipid düşürücü tedavilerle trigliserid kan düzeylerini atak geçirmeye neden olan seviyelerin altına düşürmeleridir. Alkolden uzak durulmalıdır. Hiperkalsemi nedeni araştırılarak tedavi edilmelidir.”

TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?

Prof. Dr. Aydın Şeref Köksal, bu konuda şu noktalara dikkat çekti: “Daha önceden akut pankreatit atağı geçirmiş kişilerde pankreatitin nedeninin tespit edilerek tedavi edilmesi atağın tekrarlamasını ve kronik pankreatit gelişmesini önlemek için büyük önem taşır. Bu amaçla kan testleri ve safra kesesine yönelik yapılan ultrasonografik değerlendirmenin yanı sıra anatomik sebepleri ve kanseri ekarte etmek için MR/MRCP, Bilgisayarlı tomografi ve endosonografi (EUS) gibi tetkiklerden faydalanılır. Kronik pankreatitli hastalarda pankreas kanalındaki darlıklara ve taşa bağlı tekrarlayan atakların önlenmesi için ERCP ile pankreas kanalına tedaviler yapılmalıdır.”

Ankara’da faaliyet gösteren Akademik Gastroenteroloji‘nin tecrübeli doktorlarından Prof. Dr. Aydın Şeref Köksal, tüm hastalıklarda olduğu gibi akut pankreatit atağı yaşayan hastaların da tedavi süreçlerini aksatmadan sürdürmeleri gerektiğini hatırlattı.

PROF. DR. AYDIN KÖKSAL İLE HASTALIKLAR ÜZERİNE – DİĞER YAZILAR

Leave A Comment

All fields marked with an asterisk (*) are required